Sekülarizmin argümanlarının karşısında olan ayetler nelerdir?

Soru : Sekülarizmin argümanlarının karşısında olan ayetler nelerdir?

Ödev cevabı kısaca : Sekülarizm, dini hayatın dışına iten bir yaklaşımken; Kur’an-ı Kerim, dinin hayatın her alanına yön vermesi gerektiğini açıkça vurgular. Bu bağlamda, yönetim, hukuk, ahlak ve sosyal düzenle ilgili ayetler, sekülarizmin temelleriyle çelişmektedir.

Kur’an’da Sekülarizme Karşı Gelen Temel Ayetler

Sekülarizm, dini ve dünyevi alanları birbirinden ayırmayı, özellikle devlet yönetiminin dinden bağımsız olması gerektiğini savunur. Ancak Kur’an, Allah’ın hükümlerinin sadece bireysel yaşamda değil, toplumsal ve siyasal alanlarda da geçerli olduğunu bildirir. İşte bu anlayışa karşı olan bazı önemli ayetler:

1. Hüküm yalnızca Allah’a aittir

"Hüküm yalnızca Allah’ındır. O, yalnız kendisine ibadet etmenizi emretmiştir..." Yusuf Suresi, 40. Ayet
Bu ayet, hükmetme (yani yasa koyma ve yönetme) yetkisinin yalnızca Allah’a ait olduğunu bildirerek, insan yapımı seküler yasaların mutlak otorite olamayacağını ifade eder.

2. Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler zalimdir

“Kim Allah’ın indirdiği ile hükmetmezse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir.” Maide Suresi, 45. Ayet
Bu ayet, toplumsal düzeni sağlarken Allah’ın hükümlerini göz ardı edenlerin zalim sayılacağını net bir şekilde ortaya koyar. Seküler sistemlerde olduğu gibi vahiy dışı yönetim anlayışları bu ayetle örtüşmez.

3. Hayatın tümüyle Allah’a teslimiyet

“De ki: Benim namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi Allah içindir.” En’am Suresi, 162. Ayet
Bu ayet, bireyin tüm yaşam alanlarında Allah’a bağlı olması gerektiğini ifade eder. Sadece özel hayat değil, sosyal ve siyasal yaşam da ilahi buyruklara göre şekillenmelidir.

4. İnsanları kendi aralarında adaletle yönetmek için kitap ve mizan indirilmiştir

“Andolsun, Biz peygamberlerimizi apaçık delillerle gönderdik ve onlarla birlikte Kitap ve mizanı indirdik ki insanlar adaletle davransınlar.” Hadid Suresi, 25. Ayet
Bu ayette, ilahi kitabın gönderiliş amacı yalnızca inanç değil, aynı zamanda toplumda adaletin sağlanmasıdır. Bu da dinin kamu düzeninden ayrı düşünülemeyeceğini gösterir.