San’at Metni Cevapları (8. Sınıf Türkçe)
San’at Metni Cevapları
8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Hecce Yayınları Sayfa 246 Cevabı
HAZIRLIK ÇALIŞMALARI
Sanat denilince aklınıza neler geliyor? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.
Cevap: Sanat denilince aklıma duyguların, düşüncelerin ve hayal gücünün estetik bir biçimde ifade edilmesi geliyor. Resim, müzik, edebiyat, tiyatro gibi alanlarda insanın kendini özgürce anlatabilmesini sağlar.
Şiiri, türünün özelliklerini dikkate alarak okuyunuz. Şiiri bir kez daha sessiz bir şekilde okuyunuz. Okurken vurgu ve tonlamaya dikkat ediniz ve şiirdeki telaffuzu zor olan kelimeleri belirleyiniz. Ardından şiiri sesli okuyunuz. Şiiri birkaç kez daha sessiz okuyarak ezberlemeye çalışınız.
San’at
Yalnız senin gezdiğin bahçede açmaz çiçek,
Bizim diyarımız da bin bir bahârı saklar!
Kolumuzdan tutarak sen istersen bizi çek,
İncinir düz caddede dağda gezen ayaklar.
Sen kubbesinde ince bir mozayik arar da
Gezersin kırk asırlık bir mâbedin içini.
Bizi sarsar bir sülüs yazı görsek duvarda,
Bize heyecan verir bir parça yeşil çini…
Sen raksına dalarken için titrer derinden
Çiçekli bir sahnede bir beyaz kelebeğin,
Bizim de kalbimizi kımıldatır yerinden
Toprağa diz vuruşu dağ gibi bir zeybeğin
Faruk Nafiz ÇAMLIBEL (1898-1973)
İstanbul’da doğdu. Tıp fakültesinden dördüncü sınıfta ayrıldı. 1918’de İleri gazetesinin yazı heyetinde çalışmaya başladı. 1922’den sonra hece vezniyle şiirler yazmaya başladı. “Beş Hececiler (Hecenin 1 Beş Şairi)” olarak adlandırılan grubun içerisinde yer aldı. İlk şiirle- rinde en çok kullandığı tema olan aşk, memleket edebiyatı idealiyle yazdığı eserlerinde memleket sevgisiyle birleştirilerek işledi.
1. ETKİNLİK
8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Hecce Yayınları Sayfa 248 Cevabı
Okuduğunuz metinden bazı kelimeler verilmiştir. Bu kelimelerin anlamını metnin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizin doğruluğunu TDK Güncel Türkçe Sözlük’ten kontrol ediniz. Anlamını öğrendiğiniz yeni kelime/kelime gruplarını sözlüğünüze yazınız. Öğrendiğiniz kelimeleri birer cümlede kullanınız.
diyar
- Tahminî Anlamı: Ülke, şehir, memleket
- Sözlük Anlamı: Ülke, memleket, yer
- Cümle: Tatilde uzak diyarlara gitmeyi çok isterim.
kubbe
- Tahminî Anlamı: Cami ya da büyük binaların tepe kısmı
- Sözlük Anlamı: Yarım küre biçiminde olan ve yapıyı örten dam
- Cümle: Caminin kubbesi altından yapılmış gibi parlıyordu.
sülüs
- Tahminî Anlamı: Eski dönemlerde camilere yazılan süslü yazı türü
- Sözlük Anlamı: Arap alfabesiyle yazılan süslü bir yazı türü
- Cümle: Müzede sülüs yazıyla yazılmış levhalar dikkatimi çekti.
ürpermek
- Tahminî Anlamı: Korku veya heyecanla titremek
- Sözlük Anlamı: Üşüme, korku, tiksinti gibi nedenlerle ani titreme yaşamak
- Cümle: Soğuk rüzgâr sırtımdan geçtiğinde ürperdim.
2. ETKİNLİK
Aşağıdaki soruları okuduğunuz şiire göre cevaplayınız.
1. Şair şiirinde kime seslenmektedir?
Cevap: Batı hayranlığı taşıyan ve kendi kültürünü küçümseyen kişilere seslenmektedir.
2. Şiirde neler karşılaştırılmıştır?
Cevap: Batı sanat anlayışı ile Türk milletinin sanat anlayışı karşılaştırılmıştır. Parklar, mozaikler, heykeller ile Anadolu'nun tabiatı, zeybek oyunu gibi kültürel ögeler karşılaştırılmıştır.
3. “Arkadaş, biz bu yolda türküler tuttururken/Sana uğurlar olsun… Ayrılıyor yolumuz.” dizeleriyle şair ne anlatmak istemiştir?
Cevap: Kendi milletinin sanatını ve kültürünü önemsemeyen kişilerle yollarının ayrıldığını ifade etmektedir.
4. Sizce şair şiiri yazarken hangi duygular içerisindedir?
Cevap: Millî duygularla doludur. Kendi kültürüne hayranlık, Batı hayranlarına karşı sitem duygusu içindedir.
5. Okuduğunuz şiirin başlığı ile içeriği uyumlu mudur? Siz olsaydınız bu şiire hangi başlığı yazardınız? Neden?
Cevap: Başlık şiirle uyumludur çünkü şiir, sanat anlayışı üzerinedir. Ben "Kültür Ayrılığı" ya da "Bizim Sanatımız" başlıklarını da tercih edebilirdim, çünkü şiirin teması bu iki kavram üzerine kuruludur.
3. ETKİNLİK
Okuduğunuz şiirin konusunu ve ana duygusunu aşağıya yazınız.
Şiirin Konusu: Türk milletinin sanat anlayışının yüceliği ve Batı sanatına karşı tutumu.
Şiirin Ana Duygusu: Millî sanatına duyulan sevgi ve Batı hayranlığına karşı duyulan eleştiri.
4. ETKİNLİK
8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Hecce Yayınları Sayfa 249 Cevabı
Aşağıdaki çizgi romanı inceleyiniz. Çizgi roman hakkındaki görüşlerinizi ve görsel yorumcunun iletmek istediği bilgi ya da düşünceyi nasıl ilettiğini yazınız.
8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Hecce Yayınları Sayfa 250 Cevabı
Cevap: Çizgi romanın adı: Buket Anlatıyor
Görüşüm: Bu çizgi roman, mahalledeki çocukların tatil zamanlarını değerlendirmek için nasıl plan yapabileceklerini ve bu planı nasıl uygulamaya geçirdiklerini çok güzel bir şekilde anlatıyor. Hem eğlenceli hem de öğretici bir içerik sunuyor. Mahalle ortamının samimiyeti ve çocukların birlikte hareket etme becerisi vurgulanıyor.
Verilmek istenen mesaj: Görsel yorumcunun iletmek istediği ana düşünce, çocukların birlikte hareket ederek, paylaşımcı, planlı ve sorumluluk sahibi bireyler olabileceklerini göstermektir. Mahallede küçük bir etkinlik düzenlemek bile toplumsal dayanışmayı artırabilir.
Nasıl iletilmiş: Bu mesaj hem diyaloglarla hem de resimlerle desteklenerek iletilmiş. Çocukların toplantı yapması, görev paylaşımı yapmaları, afiş hazırlamaları ve etkinlik öncesi yapılan hazırlıklar; görsellerle adım adım gösterilmiş. Böylece okuyucunun görsel olarak da süreci takip etmesi sağlanmış.
Sonuç: Çizgi roman, toplumsal sorumluluk bilincini eğlenceli ve etkileyici bir şekilde anlatmaktadır. Bu tür içerikler, çocuklarda hem plan yapma hem de dayanışma duygusunu pekiştirir.
5. ETKİNLİK
8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Hecce Yayınları Sayfa 251 Cevabı
Sınıfınızda aynı sanatçının aynı konudaki eserlerinin bile birbirinden farklı olabileceği konulu bir konuşma yapınız. Konuşmanızın ardından arkadaşlarınızdan sizi “konuya (bağlama) uygun konuşma” ve “ses ve beden dilini etkili kullanma” bakımından değerlendirmelerini isteyiniz.
Merhaba arkadaşlar,
Bugün sizlere çok ilginç bir konudan bahsetmek istiyorum: Aynı sanatçının, aynı konudaki eserlerinin bile neden birbirinden farklı olabileceği konusu. Bu durum aslında sanatın en büyüleyici yanlarından biridir. Çünkü bir sanat eseri sadece konuya değil, aynı zamanda sanatçının iç dünyasına, o anki ruh hâline, duygularına ve çevresel etkilere göre şekillenir.
Örneğin, bir ressam düşünün; iki kez aynı manzarayı çiziyor. İlkinde sonbahar mevsiminde yapmış, duyguları hüzün doluymuş. İkincisinde ise bahar aylarında yapmış, daha mutluymuş. İşte bu yüzden, renkler, gölgeler, çizgiler bile farklı olur. Başka bir deyişle, sanatçının aynı konuyu işlemesi, aynı sonucu verecek diye bir kural yoktur.
Bu durum sadece resimle sınırlı değil. Bir yazar da aynı olayla ilgili farklı öyküler yazabilir. Çünkü sanat, duygu işidir. Duygu da değişkendir.
Benim düşünceme göre, bir sanatçının aynı konudaki farklı eserleri, onun sanata ne kadar derinlemesine yaklaştığını gösterir. Ve bu da sanatın zenginliğini, sonsuzluğunu kanıtlar.
Teşekkür ederim.
6. ETKİNLİK
Hayal gücünüzü kullanarak sanat konulu hikâye edici (masal, fabl, hikâye vb.) bir metin yazınız. Metni yazarken “oysaki, başka bir deyişle, özellikle, ilk olarak, son olarak” gibi geçiş ve bağlantı ifadelerini kullanınız. Yazma çalışmanız sonunda yazdığınız metin için uygun bir başlık bulunuz. Metninizi gözden geçirirken varsa yazım, noktalama hatalarını ve anlatım bozukluklarını düzeltiniz. Yazdığınız metni sınıfta arkadaşlarınıza okuyunuz.
BAŞLIK: Gölgenin Fırçası
Bir zamanlar Sanatlar Diyarı'nda yaşayan küçük bir çocuk vardı. Adı Renkli’ydi. Herkes gibi o da resim yapmayı çok severdi. Oysaki onun resimleri hep gölgeliydi. Güneşli bir manzarada bile mutlaka bir gölge bulunurdu. İnsanlar onun resimlerine anlam veremezdi.
İlk olarak, annesi bu duruma üzülüyordu. “Neden hep karanlıklar içinde çiziyorsun?” diye sorduğunda Renkli şöyle cevap verdi: “Anneciğim, gölgeler olmasa ışığın güzelliğini nasıl anlayabiliriz?”
Özellikle yalnız kaldığı zamanlarda gölgenin peşinden yürüyüp doğadaki şekilleri, renkleri inceliyor, her varlığın bir gölgesi olduğuna inanıyordu. Çizdiği resimler zamanla sergilenmeye başlandı. Herkes bu gizemli gölgeli resimlerde bir şeyler buldu.
Başka bir deyişle, Renkli’nin gölgeleri aslında insanların iç dünyalarına açılan bir kapıydı. Her gölge bir düşünceyi, bir duyguyu anlatıyordu.
Son olarak, Sanatlar Diyarı’nda bir resim yarışması düzenlendi. Renkli, sadece ışığı değil, gölgeyi de kullandığı bir tablo ile birinci oldu. O günden sonra herkes şunu öğrendi: Sanat, sadece görünenleri değil, görünmeyenleri de gösterebilmektir.
Ve Renkli’nin gölgeli resimleri, uzun yıllar boyunca insanların kalplerine dokunmaya devam etti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.