10. Sınıf Edebiyat Ders Kitabı Sayfa 273-275-276-277-278 Cevapları Beşgen Yayıncılık

10. Sınıf Edebiyat Ders Kitabı Sayfa 273-275-276-277-278 Cevapları Beşgen Yayıncılık
10. Sınıf Beşgen Yayıncılık Edebiyat Ders Kitabı Sayfa 273-275-276-277-278 Metne Hazırlık - Metni Anlama ve Çözümleme Cevaplarını yazımızın devamından okuyabilirsiniz.

Metne Hazırlık Cevapları (Sayfa 273)

1. “Anı, yaşandıktan sonra anlatılır ve anlatılırken bir daha yaşanır.” sözünü sınıfınızda tartışınız.
Cevap: Anılar geçmişte yaşanan olayları yeniden hatırlama ve hissetme imkânı sağlar. Anlatan kişi anıları aktardıkça duygularını tekrar yaşayabilir. Dinleyenler ise o anıyı anlamaya çalışarak bir bağ kurabilir. Bu, hem anlatıcı hem de dinleyici için duygusal bir deneyim yaratır.


2. Büyüklerinizin anılarını dinleyiniz. İlginizi çeken ayrıntıları sınıfınızda arkadaşlarınıza anlatınız.
Cevap (örnek): Bir yaz günü köyde dedemin yanına gitmiştim. Bahçede eski bir ceviz ağacı vardı, dalları kocaman ve meyveleri boldur. Dedem “Bu ağacı ben senin yaşındayken diktim.” dedi. Ağaca dokundum, kabuğunun sertliği ellerimdedir. Dedemin gençliğini hayal ettim, o an onun geçmişine bir yolculuk yapmış gibi hissettim. Şimdi ne zaman ceviz yesem o günü hatırlıyorum.


Metni Anlama ve Çözümleme (Sayfa 275)

1. Okuduğunuz metinden hareketle anı türünün ortaya çıkmasında sözlü ve yazılı kültürün, toplumsal değişimlerin ve etkileşimlerin etkisi üzerine bir değerlendirme yapınız.

Cevap: Anı türü hem sözlü hem yazılı kültürden beslenir. Sözlü kültürde anlatılan hikâyeler kuşaktan kuşağa aktarılır. Yazılı kültür ise bu anıları daha geniş kitlelere ulaştırır. Toplumsal değişimler ve özellikle okur-yazarlığın artışı, anı türünün gelişmesine katkı sağlamıştır.


2. Bu metinde öyküleyici anlatım biçimi niçin sıkça kullanılmıştır? Açıklayınız.

Cevap: Öyküleyici anlatım, olayların aktarılması için kullanılır. Bu sayede okuyucu, yazarın çocukluk dönemindeki duygularını ve yaşadıklarını daha etkili bir şekilde hisseder.


3. Siz bu metni yayına hazırlayan kişi olsaydınız metnin konusuna, amacına ve hedef kitlesine göre nasıl bir resim, tablo veya fotoğraf kullanırdınız?

Cevap: Metnin konusu aile bağları ve özlem olduğu için, bir çocuğun babaannesine sarıldığı samimi bir anı yansıtan bir fotoğraf kullanırdım. Ayrıca lavanta çiçeği ya da babaannenin evine ait küçük bir detay da eklenebilirdi.


4. Okuduğunuz metinde kullanılan deyimlere örnekler gösteriniz.

“Bir kulağımdan girip öbür kulağımdan çıkmak”,
“kendimden geçmek”,
“bağrına basmak”


5. Yazarın babaannesine bağlılığını ve babaannesinin yazara sevgisini günümüz yaşamından örnekler vererek değerlendiriniz.

Cevap: Yazar babaannesine duyduğu sevgiyi, onun şiltesine bile sarılacak kadar bağlıdır. Günümüzde de çocuklar büyüklerinin hikâyelerini dinleyerek ya da onların özel eşyalarını saklayarak benzer bir bağ kurabilirler.


6. Okuduğunuz metinde yazar, okuru yönlendirmeye çalışıyor mu? Açıklayınız.

Cevap: Evet, yazar sevgi ve aile bağlarının önemine dikkat çekerek okura duygusal bir mesaj verir. Özellikle çocukluk anılarıyla ailevi değerlerin güçlendirilmesi gerektiğini ima eder.


7. Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun anı türündeki bu kitabını gelecek kuşaklara nasıl yararlı olur? Düşüncelerinizi belirtiniz.

Cevap: Bu kitaplar, tarihî ve toplumsal olayların bireyler üzerindeki etkisini anlamak için önemli kaynaklardır. Gelecek kuşaklar, bu eserler sayesinde geçmişin insani yönlerini öğrenip kültürel bağlarını güçlendirebilir.


DİL BİLGİSİ UYGULAMALARI – Sayfa 275

1. Aşağıdaki cümleleri noktalama açısından inceleyiniz. Cümleleri noktalama işaretlerini doğru şekilde kullanarak defterinize yazınız.


a)
Yanlış: Servetifünuncular yalnız edebiyat kanılarına da değil; siyasal ve toplumsal dileklerinde, kişisel dostluklarında da birbirlerine bağlı bir görünüm içindeydiler.

Doğru: Servetifünuncular yalnız edebiyat kanılarına da değil, siyasal ve toplumsal dileklerinde, kişisel dostluklarında da birbirlerine bağlı bir görünüm içindeydiler.

Neden? İlk virgül “yalnız ... da değil” bağlacı arasına, ikinci virgül sıralı yapıyı ayırmak için doğru şekilde kullanıldı. Noktalı virgül gerekmedi.


b)
Yanlış: Şimdi düşünüyorum da, bütün Servetifünun yazarları arasında bir kıskançlık duygusunun nasıl olup da yer bulmamış olduğunu şaşıyorum.

Doğru: Şimdi düşünüyorum da, bütün Servetifünun yazarları arasında bir kıskançlık duygusunun nasıl olup da yer bulmamış olduğuna şaşıyorum.

Neden? Bu cümlede aslında yazım değil, anlam ve anlatım bozukluğu vardır. “Olduğunu” değil “olduğuna” olmalı. Noktalama açısından cümle doğrudur.


DİL BİLGİSİ UYGULAMALARI – Sayfa 276


c) Anladım, pardon” der takılırdım.
Doğru hali: “Anladım, pardon!” der; takılırdım.
(Açıklama: Alıntı cümlede ünlem işareti ve sonrasında noktalı virgül kullanılmıştır. Duygusal tepki belirtildiği için ünlem doğrudur.)


ç) Hiç unutmam: Bir akşam Mısır’daki evimizin büyük sofrasında oturuyorduk.
Doğru hali: Hiç unutmam, bir akşam Mısır’daki evimizin büyük sofrasında oturuyorduk.
(Açıklama: “Hiç unutmam” yüklemi tamamlandığı için sonrasında virgül kullanılmalıdır.)


2. Aşağıdaki cümlelerde yer alan yazım yanlışlarını tespit ediniz.


a) Hanım, birşey desene divaneye...
Doğru hali: Hanım, bir şey desene divaneye...
(Açıklama: “Bir şey” kelimesi ayrı yazılır.)


b) Kızkardeşim bebeğini uyutuyor.
Doğru hali: Kız kardeşim bebeğini uyutuyor.
(Açıklama: “Kız kardeş” ayrı yazılır.)


c) Rauf, Servetifünun edebiyatı döneminde sanata, “sanat için sanat”a karşı pek derinden ve candan bir aşk beslerdi.
Doğru hali: Rauf, Servetifünun Edebiyatı Dönemi’nde sanata, “sanat için sanat”a karşı pek derinden ve candan bir aşk beslerdi.
(Açıklama: “Edebiyatı Dönemi” özel ad olduğu için büyük harfle yazılır, “-nde” eki kesme ile ayrılır.)


3. Aşağıdaki altı çizili kelimelerin hangisinde düzeltme işareti (şapka) kullanılmalıdır?


Metin içi cümle: Hatta, o geldikten sonra dahi yaşlı halimi şöyle böyle gizleyebilmiş, yemeklere hemen hiç el sürmemiş, bana sorulan suallerin çoğuna cevapsız bırakmıştım.

Düzeltilmiş hali: “Halimi” kelimesi düzeltme işareti ile yazılmalıdır: Hâlimi
(Açıklama: “Hâl” → durum anlamındadır. “Hal” yazılırsa farklı anlamlara gelir.)


4. Kim zaman edebî eserlerde günümüzün yazım ve noktalama kurallarına uymayan bazı kullanımlara rastlanır. Bu durum yazarların kendi tercihleri veya yaşadıkları döneme özgü kuralları uygulamaktan kaynaklanır.

Aşağıdaki cümlelerde dilin standart dışı kullanımlarına örnekler gösteriniz.


a) Mısır’a kadar beni görmeye, beni okşamaya, beni bağrına basıp sevmeye gelirdi.
Açıklama: "okşamaya" kelimesinin sonuna eklenen "-a" eki gereksizdir, günümüz Türkçesinde bu tür kullanımlar standart dışı kabul edilir.


b) O yer minderine, gölâ ninemin bir parçasıymış gibi öyle bir yapışmıştım ki, birkaç saniye sonra beni oradan babam (...) bile ayıramayacaktı.
Açıklama: "Minderine" ve "yapışmıştım ki" ifadelerinden sonra virgül eksik.
Ayrıca "ayıramayacaktı" kelimesi olumlu + olumsuz eklerin birleşimiyle (standardın dışında) oluşturulmuş.


5. Aşağıdaki cümle çeşitlerine bu ünitede okuduğunuz metinlerden birer örnek bulup ilgili yere yazınız. Bulduğunuz örnek cümlenin metnin anlam ve anlatımına katkısını birer cümleyle değerlendiriniz.


Fiil Cümlesi: "Annem başta, bütün ev halkı beni teskin etmek için ne yapmak mümkünse yapmışlardı."

Değerlendirme: Fiil cümleleri, olayları, eylemleri ve hareketleri ifade eder. Bu cümle de bir eylemi aktardığı için anlatıma canlılık katmıştır.


Kurallı Cümle: "Sonra anneme dönerek ilâve ediyordu."

Değerlendirme: Kurallı cümleler özne + yüklem düzenine uygun oldukları için anlatımın kolayca anlaşılmasını sağlar ve metne akıcılık kazandırır.


Sayfa 277 Anlatım Uygulaması Cevapları

Başlıksız Anıların En Güzeli

Geçen sene baharın ilk günleriydi. Okulumuzda herkes biraz daha neşeli, biraz daha heyecanlıydı. Belki güneşin sıcak yüzünü göstermesindendi, belki de yaklaşan sınavların tatlı telaşındandı. Ama o gün yaşadığım küçük bir olay, o günleri unutulmaz yaptı.

Öğle arasında kütüphaneye gitmeye karar verdim. Sessizlik arıyordum belki de. İçeri girdiğimde sıra sıra raflar arasında ilerlerken, yere düşmüş bir kitap gördüm. Eğildim, kaldırdım. Sayfalarının arasında sararmış bir mektup vardı. Üzerinde "Bunu bulan, en çok ihtiyacı olan kişiye versin" yazıyordu. Merakla okudum. İçinde bir öğrencinin yalnızlığı, hayalleri ve kendine yazdığı umut dolu cümleler vardı. Sonunda şu cümle yer alıyordu:
“Eğer bunu okuyorsan, lütfen kendine güven. Her gün bir önceki senin üzerine eklenen bir adımdır.”

Bu sözler bana çok iyi geldi. Belki de o hafta içimde taşıdığım tüm kararsızlıkları, korkuları silip süpürdü. Kitabı aldım, mektubu yerine koydum. Ama o cümleyi... Onu kalbime yazdım.


Bu metinle ilgili yönergelerin kontrolü:

  • Ana düşünce: Küçük olayların insanın hayatında büyük etkiler bırakabileceğidir.
  • Hedef kitle: Ortaokul veya lise düzeyinde öğrenciler.
  • Hazırlık: Giriş-gelişme-sonuç yapısı planlanmıştır.
  • Tür özellikleri: Anı türünün tüm özelliklerini taşır.
  • Kip ve zaman: Geçmiş zamanla yazılmıştır.
  • Kronoloji: Olaylar zaman sırasına göre aktarılmıştır.
  • Anlaşılır dil: Açık ve sade cümleler kullanılmıştır.
  • Yazım-noktalama: Doğru ve kurallara uygundur.
  • Anlatım ilkeleri: Samimiyet, içtenlik ve kişisel duygu yoğunluğu vardır.

Sayfa 278 Sözlü İletişim Uygulama Örneği – "Bir Kış Sabahı"

Merhaba arkadaşlar,
Bugün sizlere hayatımda iz bırakan bir sabahı anlatmak istiyorum. Henüz ilkokul üçüncü sınıftaydım. O gün kar yağmıştı ve okula gitmek için erkenden uyanmıştım. Pencereyi açtığımda her yerin beyaza büründüğünü görünce içimde tarifsiz bir sevinç oluştu.

Yolda yürürken ayakkabımın içine kar girdi. Çok üşüdüm ama yürümeye devam ettim. Okula vardığımda öğretmenimiz kapıda beni karşıladı. Montumu çıkarmama yardım etti ve eldivenlerimi kuruttu. O sıcaklık, o ilgi… İşte o an, okulun sadece bilgi öğrenilen bir yer değil, aynı zamanda sevgi ve güvenle sığınılacak bir yer olduğunu fark ettim.

Bu küçük ama anlamlı hatıra bana şunu öğretti: İnsan bazen en büyük sevgiyi küçük davranışlarda hisseder.

Teşekkür ederim dinlediğiniz için.


Bu metin aşağıdaki kriterleri karşılar:

  • Empati kurarak ve içten anlatım
  • Göz teması kurulabilir yapı
  • Sözlü anlatım düzeni
  • Duygu ve düşünce aktarımı
  • Akıcı ve açık bir dil
  • Konuya uygunluk ve anlatım bütünlüğü
  • Dinleyicilerin tepkisine uygun sorularla tamamlanabilir.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.